"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"
image
10 Nisan, 2022
Hür Sendikacılık Yolunda
Hür Sendikacılık Yolunda

Mutlu ALABAŞ

Yazdı

(5)

Hür Sendikacılık Yolunda

BİSMİLLAH deyip bir yola çıktık, HÜR nefes alabilmenin verdiği rahatlık, HÜR haykırabilmenin getirdiği vicdani sorumluluk var heybemizde. Türkiye'de sendikaların siyaset kurumunu temsil eden siyasi partilerle bir anılması ve siyasi partiye üye olmaları kanunla yasaklanan kamu çalışanlarının ve sendikaların bu yasağı sendika kurumunun üzerinden aşması hukukidir ama ne kadar etiktir o konunun tartışılması artık elzem olmuştur.  Çünkü yıllardır süre gelen anlayışta iktidara gelen siyasi partinin yakın olduğu sendika, üye toplama sürecinde bu iktidar gücünü örtük olarak bir baskı aracı olarak kullanır, yetkiyi alır ve kamu çalışanlarının ekonomik, kültürel, özlük ve sosyal haklarının konuşulduğu masada kamu çalışanlarını siyasi iktidara karşı temsil etme seçeneğine kavuşur. Bu masaların hangi birinden kamu çalışanları istediğini alarak kalktı? Bir hatırlayın geçmişi, yaşanılanları, enflasyon oranında alınan zamları, %3 olmaz denilerek %3.5'a atılan imzaları. Sendika olsun yada olmasın; işveren, çalışanına enflasyon oranında zam vermek zorunda iken, enflasyon oranında zam alacaksak o masaya yetkili sendikanın oturmasının ne anlamı var ki?

Sendikalardan bazıları, ülkemizde asli görevini unutmuş, bağlılığını ve sorumluluğunu üyesine değil bağlı bulunduğu siyasi anlayışa vermiş bir durumda kurumsal hayatını sürdürürken, sendika genel başkanlarının bindikleri makam araçları, aldıkları maaşlar gündem oluyor sadece. Şimdi söyleyin, her biri bir öğretmen yada kamu çalışanı olan bu genel başkanların, genel başkan yardımcılarının her ay sizden kesilen aidatlarla bir öğretmenin alamayacağı maaşları alması, binemeyeceği arabalara binmesi sizleri hiç rahatsız etmiyor mu? Açıkçası beni ediyor ve ben bunun için yanlış bulduğumuz konuların yaşanmayacağı HÜR bir sendikanın üyesi olmaktan huzurluyum. Böyle gelmiş böyle gider, bu düzen değişmez dediğinizi duyar gibiyim. Ben vicdanımın rahatsız olduğu, sendika üyesinin yüzüne bakarken ar duymayacağım bir sendika istiyorum ve hayal ediyorum sadece. Bir siyasi parti mensubunun sendika yöneticilerine emir vermediği, sendika yöneticilerinin sadece üyelerine karşı sorumluluk hissettiği bir sendika hayal ediyorum. Bugün böyle bir sendika ile yola çıktık. Çok samimi söylüyorum, beni hayal kırıklığına uğratacak bir durum yaşadığım takdirde vicdanımın sesini dinler yine kendi doğrularımla hareket ederim. DAVA dediğimiz olgu insanın kendi doğru ve vicdanından ileri gelir. Başkalarının gözündeki çapaklara bakarken kendi mahallemizden birinin gözündeki perteğe söz edemiyorsak ve buna DAVA diyorsak biz DAVA'yı menfaatlerimiz için kullanıyoruz demektir. 

Bugün DAVA'mız, bize doğrularımız özelinde yol yürüme imkânı sunan HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN'dir. Hürriyet; TÜRK'ün doğuştan kalbine işlediği ilmek, diline yansıttığı sözcük, içine çektiği ilk nefes, ilk gördüğü ay yıldızlı bayrağın gölgesinde gizli bir kelimedir. Hürriyet, anlamını bilenler için DAVA'nın  ve HAYAT'ın kendisidir. Hürriyet, İstiklal şairi Mehmet Akif ERSOY'un bu dizelerinde anlam kazanır belki en güzel. Ve biz bu dizelerdeki hürriyete aşığız, ne güzel!

Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum

Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!