"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"
image
22 Nisan, 2022
Hür Bir Geleceğe Davet
Hür Bir Geleceğe Davet

Mutlu ALABAŞ

Yazdı

(5)

Hür Bir Geleceğe Davet

Bugün belki de bir çoğumuz HÜR bir gelecek düşlüyoruz ve çabalarımız, gayretimiz, gayemiz bu geleceğin temelinde heyecan veriyor bizlere. Daha güzel bir eğitim sistemi mümkün mü? Öğretmenlerin, memurların, öğrencilerin ve velilerin yani tüm paydaşların daha memnun olduğu. Ekonomik, mali, akademik ve psiko-sosyal yönden daha gelişmiş bir eğitim sistemi olmasını arzu etmiyor muyuz hepimiz? Peki ya bu sistemin içindeki en önemli paydaşlardan biri olan sendikaları nasıl hayal ediyoruz? Okullara, kurumlara gittiğimizde öğretmenler odasında, memur odasında, idareci odalarında konuşmuyor muyuz şu anda var olan sendikacılık anlayışını? Eleştirmiyor muyuz hep bir ağızdan sendikaların siyasi partilerle olan ilişkilerini, memur hakları konusunda memurun değil de işveren lehine olacak tavırlarını, kendilerine gelince bol keseden yaptıkları cömertliği; temsil ettikleri memurun cüzdanı söz konusu olduğunda haline şükret atanmayı bekleyen kaç milyon insan var, asgari ücret alan kaç milyon insan var tarzı yorumları. Ve böyle diye diye alınan memur maaşının asgari ücret seviyesine gerilemesini konuşmuyor muyuz? Eleştirilerle dolu olan sohbetlerimizi, klasik Türk toplumu ritüeline bağlanarak "Hayırlısı olsun" temennisiyle ve "Böyle gelmiş böyle gider" savunma mekanizmasıyla süslemiyor muyuz? Hayırlısı olsun deyip hayırlısı olması için bir adım atmayan, böyle gelmiş böyle gider diyerek eleştirdiği sistemin çarkına su taşıyan eğitim çalışanlarının samimiyeti sorgulanmaz mı sizce?

Bir sendika çıkıyor ortaya ve diyor ki "Ey! eğitim çalışanı arkadaşım senin kapalı kapılar arkasında söylediğin bütün bu eleştirileri duydum, işittim ve sana hak verdim, işte dediğin yanlışları yapmamaya ant içmiş bir sendika var, gel sözünle ve gönlünle desteklediğin bu sendikayı imzanla da destekle." DUYUYOR MUSUN? Gördüğünü biliyorum bizi mesela; okuluna geliyoruz, öğretmenler odasında, memur odalarında misafirin oluyoruz. Gözlerinde ki umudu görüyorum, ışığınla bize diyorsun ki "Ne olur dediklerinizi yapın, ilkelerinizden taviz vermeyin, manifestonuzda yer alan maddeleri uygulamaya devam edin, biz buradayız sadece sendikacılık yapan bir sendika hayalimizi gerçekleştirin, bugün gönlümüz sessiz çığlıkla da olsa sizinle, yarın imzamız da sizinle olacak." Ben senin bana verdiğin örtük mesajını DUYUYORUM ama isteğim sen de beni DUY. Ben dediklerimi yapacağım ve siyaset bataklığında boğulmaya yüz tutmuş bu sendikacılık anlayışının köhnemiş bir çarkı değil yeni ve tanımına uygun bir sendikacılık anlayışının temelini oluşturacağım. Sen de OMUZ VERİR MİSİN? Yolu benimle bir okulda, bir ilçede, bir köyde kesişmiş ve birlikte çalıştığım, aynı sofrada ekmek yediğim, aynı masada bir yudum çay ile iki lafın belini kırdığım, aramızda ahde vefa ilişkisi olan tüm herkesi HÜR bir geleceğin parçası olmaya davet ediyorum. Bugün sahip olduğunuz hassasiyetinizin kurumsal vücut bulduğu ve kaygılarınıza yer bırakmayan bir sendika için yapıyorum bu davetimi. Ve davetimi yaparken emin olun huzurlu ve mutluyum. Aynı zamanda sizlere ve yarınlara dair inançlı ve umutluyum. Tek düşüncem geçmişte yol yürüdüğüm eğitim çalışanı arkadaşlarımla HÜR bir geleceğe birlikte yol almak.

Henüz kurulalı birkaç ay olan ve birçok ilde şubesini kuran, birçok ilde teşkilatlanmasını tamamlayan, sendikacılık alanına yeni bir nefes olan, ülke geneli binlerce üyeye ulaşan HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SENDİKASININ ilçe temsilcisinden çok bir üyesi olarak daha HÜR bir geleceğin mümkün olduğunu görüyor ve tarihe not düşülsün diye geleceğe yazıyorum bu satırları. Yazıyorum ki çok daha büyüdüğümüzde ve bir gün yetkiyi alacak sayıya ulaştığımızda nerden geldiğimizi unutmayalım, yazıyorum ki bugün başladığımız yol ileride bizden bayrağı teslim alacak arkadaşlar tarafından bilinsin, yazıyorum ki bugün söylediklerimiz unutulmasın, yazıyorum ki her yazılan destanın bir hikayesi olsun. Yazılan bu hikâyenin bir KAHRAMANI da sen olur musun?