"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"
image
19 Mart, 2022
Temel Eğitimde Ölçme-Değerlendirme Yoluyla Yok Edilen Nesiller
Temel Eğitimde Ölçme-Değerlendirme Yoluyla Yok Edilen Nesiller

Süleyman YILDIZ

Yazdı

(3)

Temel Eğitimde Ölçme-Değerlendirme Yoluyla Yok Edilen Nesiller

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023 yılında bilgiyi üreten ve ihraç eden bilim toplumu haline gelebilmesi; eleştirici, yaratıcı, üretici düşünen, kendini yansıtan ve geliştirebilen bireyler yetiştirmesi ile mümkündür. Bu amaçla, özellikle öğrenme alışkanlıklarının kazanıldığı ve kalıcı hale getirildiği temel eğitim yıllarının etkili bir biçimde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Çocuğun temel eğitim yıllarında sayılan özelliklerle donandık hale gelmesi için öğrenme-öğretme ortamında kendi öğrenmesini planlama, planladıklarını uygulama ve kendi gelişimini değerlendirmesine fırsat verilmelidir. Sadece doğru cevabın dikkate alındığı bir değerlendirme yönteminden ziyade, yanlış cevapların da belirlenmesine yönelik metotların kullanılması ve yanlış kavramların arkasında yatan nedenlerin ortaya çıkarılması istenmelidir. Öğrencinin verdiği her yanlış cevabın, verdiği her bir doğru cevap kadar önemli olduğu dikkate alınmalıdır. Bu sebeple, değerlendirme yapabilmek için, öğrenciye ne bildiğini serbestçe ortaya koyabilmesi için fırsatlar verilmeli çoklu ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarına başvurulmalıdır.

Yeni ilköğretim programları beraberinde oluşturmacı yaklaşıma uygun yeni ölçme değerlendirme yöntem ve tekniklerini getirmiş idi. Amaçlanan, öğrenciyi bir bütün olarak değerlendirilip kapasitesi ve alabileceği oranda genel kültür ve bilgi ile donanması, daha da önemlisi çocuğu bilgi hamalı olmaktan kurtaracak olan, bilginin yaşanılan sorunlarda çözüm yolu olarak kullanılmasının sağlanması ve bilginin esiri değil, bilginin efendisi olma yolunda atılan adımlar, Türk çocuğuna beklide hiç hissetmediği kendine güven duymasını sağlayacaktı.

Yeni yaklaşım klasik ölçme-değerlendirme yöntemlerine çok az başvurulmasını tavsiye etmiş ve alternatif araçlardan daha çok yararlanılmasının daha doğru olacağını salık vermiştir. Bu uygulama öğrencinin sınav kaygısı ile bilgi ezberleme durumunu ortadan kaldırıcı olarak görülen çok olumlu bir yaklaşım olarak ortaya çıkmış idi.

Ne yazık ki amaçlanan bu güzelliklere ulaşmak ümidi git gide yok olmuş, yeni ilköğretim programlarının olmazsa olmazı olarak düzenlenen alternatif ölçme değerlendirme yaklaşımları önce bizzat bakanlık sonra da çalışanlar tarafından göz ardı edilmiş ve program çok çabuk eskimiş ve eskiye dönme çabaları gösterilmeye başlanmıştır. Şöyle ki Milli Eğitim Bakanlığı, yeni yaklaşımla örtüşmeyen sınav sistemini kaldıracağını duyurmuş ve çok geçmeden uygulamadan kaldırmıştır. OKS sınavını kaldırarak eski uygulamadan daha beter olarak ifade edilebilecek SBS sınavını getirmiş, bir sınav yaparken, 6.7. ve 8. sınıflarda yapılacak olan üç sınav uygulamasına imza atmıştır. Arkasından 2017-2018 döneminden başlayarak Liselere Geçiş Sistemi (LGS) getirilmiş yap-boz işleyişi devam ettirile gelmiştir. Böylece çok ümitli olarak yeni programa sarılan öğretmenlerimiz, sınav kaygısını daha çok yaşar hale getirilmiştir. Öğretmenler sınavlara girip başarılı olan öğrenci sayısına göre değerlendirildikleri için, öğretilenlerin ölçülmesi yerine ölçülecekleri öğretmektedirler. Ders programlarının gerektirdiği kazanımlar yerine, sınavlarda sorulacak sorular cevaplanmakta temel kültür, milli ve insanı değerlerin verildiği kademe olan temel eğitim çağında, Türk çocukları yarış atı muamelesi görmeye devam etmektedirler.

Kalın sağlıcakla…