"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"
image
12 Mayıs, 2024
Melek Annem Hilal AKSOY ’a Rahmet ve Özlemle
Melek Annem Hilal AKSOY ’a Rahmet ve Özlemle

Tuba Aksoy DÜZ

Yazdı

(1)

Melek Annem Hilal AKSOY ’a Rahmet ve Özlemle

Melek Annem Hilal AKSOY ’a Rahmet ve Özlemle

Mesai arkadaşlarınızın "Tatil gelse de kendimi annemlere bi atsam." dediğini duyduğunuzda canınız acır ve ne zaman tatil ya da bayram yaklaşsa gerilirsiniz... Onlarca ülke gezersiniz, hiç birine bırakın annenizi de yanınızda götürmeyi, dönüşte oradan alacağınız bir hediyeyi dahi ona veremediğiniz için oralarda da buruk gezersiniz... Her yerde okuduğunuz "Anneler Gününe Özel İndirim" cümlesi yüreğinizi burkar ve anneler günü yaklaştıkça alışveriş merkezlerinden kaçar hale gelirsiniz..."Kuaföre gidip bir değişiklik yapayım, kendime geleyim" dersiniz. Kocaman bir "Annenizi şımartın" afişi çıkınca karşınıza, moraliniz daha da bozulur... Pasta yapmaya başladığınızda takıldığınız bir yeri sormak için eliniz telefona gider ama annenize ulaşamayacağınızı bilirsiniz... İnsanların imrendiği, her şeye sahip olduğunuz bir hayatınız vardır ama siz de annesi hayatta olan o insanlara imrenir ve onları hayatta sizden hep 1-0 önde görürsünüz... Annesi hayatta olmayan öğrencileriniz kader ortağınızdır ve onlar size diğer öğrencilerden hep daha yakın gelir, bile isteye şımartmak istersiniz onları...  Doğan Cüceloğlu ’nun “Annen yok, kimsen yok… Kimsen yoksa senin bir şey istemeye hakkın da yok… Sadece başkalarını memnun etmeye çalışırsın.” sözlerine, kimseden kendiniz için bir şey isteyemediğinizde iliklerinize kadar hak verirsiniz… Arkadaşlarınız sosyal medyada yurtdışındaki ya da teknedeki fotoğraflarınızı beğenir ama siz onların anneleriyle çekindikleri fotoğrafları kıskanırsınız... Telefonunuzdan numarasını silmeye dahi kıyamaz, hatta "İstesem ararım, ulaşırım ama ben aramıyorum sadece!" diye kendinizi teselli etmeye çalışırsınız... Kızınız için "Bak bu huyu anneannesine benziyor" dediklerinde duyduğunuz özlem duygusu gururdan fazladır... Bir konuda canınız sıkıldığında, annenizin söylediği "Hayatta telafisi olmayan şeyler dışında asla üzülme!" sözü aklınıza gelir ve hayatta telafisi olmayan tek şeyin onu kaybetmek olduğunu anlarsınız...

Etrafınızdaki hemen herkes tarafından cıvıl cıvıl, şen şakrak biri olarak tanınırsınız ama içinizdeki gizli hüznü ve güçlü görüntünüzün arkasındaki hassasiyetinizi sadece en yakınınızdakiler bilebilir... Hayatta en sevdiği şeylerden birisi sürpriz yapmak olan annenizin, hayata ani vedası da son sürprizi olduğu için sürprizlerden artık nefret edersiniz... Hep annenizle gittiğiniz lokantaya onu kaybettikten sonra bir daha gidemezsiniz... Hayattayken annenizin yaşadığı 1,5 milyonluk şehir, artık size bomboş gelir... Zor zamanlarımızda ya da üniversitedeki sınav günlerimizde olduğu gibi "Benim için dua et" diyecek bir anneniz olmadığı için kız kardeşinizin bir kandilde "Abla, annemden sonra bizim dua kapımız kapandı artık" sözüne çaresiz kalır, verecek cevap bulamazsınız... Annenizle son konuşmanızda hatlardan dolayı telefon sürekli kapandığı ve bir daha onunla konuşma fırsatı bulamadığınız için kiminle olursa olsun yarıda kesilen bir telefon konuşmasına asla izin vermez ve pes etmeden ısrarla arar, tamamlarsınız... Annenizin yaşlılığını dahi göremediğiniz için yaşlandığınızda nasıl olacağınızı düşündüğünüzde bunu az çok tahmin bile edemezsiniz...

Siz bunların hiç birini yaşamadıysanız, çok şanslısınız... Geç olmadan şansınızın farkına varın... 

Annesiz geçirdiğim 14. Anneler Gününde annemi hala vefatının ilk günü kadar çok özlüyor ve rahmetle anıyorum...