Sendikal Alandaki "Öğrenilmiş Çaresizliğe" Çözüm Önerisi

Çoğumuzun bildiği bir deneydir. Hindistan’da filler eğitilmek için bebekken kalın bir zincirle kazığa bağlanır ve kaçması engellenir. Bebek fil kaçmayı defalarca dener, fakat kendisinin zinciri koparmaya da çiviyi sökmeye de gücü yetmez. Yıllar geçer, bebek fil büyür ve hala zincire bağlı şekilde bekler. Artık fil güçlüdür, zinciri koparabilecek ve kazığı sökebilecek gücü vardır fakat fil kaçmayı denemez bile. Çünkü özgür olamayacağına inanmaktadır. Artık kırılamayan şey filin bağlı olduğu zincir değil, filin inancıdır.

Ülkemizde de eğitimciler arasında yaygın bir kanaat vardır. Her sendika bir siyasi partinin uzantısıdır. Siyasetten bağımsız sendikacılık mümkün değildir. Siyasetten güç almadan sendikacılık yapılamaz gibi. Bu liste uzar gider. Aslında bu eleştirilerin haklılık payı oldukça da yüksektir. Siyaset kurumu sayesinde hormonlu büyüyen sendikalar gözümüzün önündedir. Eğitimcilerin sorunları çözmekle mükellef yapılar eşe dosta makam dağıtma pespayeliğine düşmüşlerse, çalışanların bu yapılardan uzaklaşması olağandır. Olağandışı olan şey ise kerhen de olsa bu yapılara destek olunmasıdır. Üyeyim ama hiçbir organizasyona katılmıyorum, sendikanın yerini bile bilmiyorum gibi cümleler aslında vicdan azabını bastırmak için kurulmaktadır.

Bir kısım çalışan bu şekilde hareket ederken bir kısım çalışan da yukarıda verdiğimiz fil örneğinde olduğu gibi bağımsız sendikacılığın bu ülkede mümkün olmadığına inanmaktadır. Bu sebeple sendikalardan uzak durmayı tercih etmektedirler.

Gelişmiş ülkelerde sendikalar demokrasilerin vazgeçilmez unsuru iken ülkemizde ise siyasetin güdümünde dolgu malzemesi olarak varlık sebeplerini inkâr eder hale dönüşen yapılar gibidirler. Peki bu durum sürdürülebilir mi?

Kimse itiraz etmezse elbette ki sürdürülebilir. 13 Aralık 2021 tarihine kadar olduğu gibi. Peki 13 Aralık 2021 tarihinde ne olmuştur?

Bu öğrenilmiş çaresizliğe karşı çıkan, sendikacılığı ana mecrasına döndürüp emek ve alın teri ekseninde çalışanların sesi olacak, Fikrî Hür Vicdanı Hür İrfanı Hür eğitim çalışanlarının adresi olmak için yola çıkan bir grup idealist eğitim çalışanlarınca Hürriyetçi Eğitim Sendikası kurulmuştur. Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayacağını açıkça deklare ederek Türkiye'deki mevcut sendikal düzeni değiştirme gayesiyle yola çıkılmıştır. Ve kısa sürede eğitim çalışanları tarafından kabul görerek hızla büyüme ivmesi yakalamıştır. Eleştirel düşünceyi özümsemiş ve çok sesliliğe saygıyı garanti altına aldığını ifade eden başlangıç cümlesi sendikanın amacını ve yol haritasını ifade etmesi açısından da ayrıca dikkate değer.

Doğru bilinen yanlışları düzeltmek ve sendikal alandaki öğrenilmiş çaresizliğe çözüm bulmak için yola çıkan Hürriyetçi Eğitim Sen'e katılmak için geç kalmayın.

Unutmayın;

Birlikte Başaracağız...