Tokat Hürriyetçi Eğitim Sen İl Temsilcimiz Harun Kablan; yönetim kurulu ve bazı üyeleri ile birlikte itibarımız için, mali Haklarımız için sahaya indi. Makamı yüksekte olanlara, gözü yüksekte olanlara Sn Bakanımızın baba ocağından, yüksekten, Tokat Kalesinden meclise Milli Eğitim Bakanlığına seslendi.
İl Temsilcimiz Harun Kablan; "Öğretmenler bu sınavı istemiyor. Kariyer sınavına mecburiyetten, mali sıkıntılardan başvuruyor. Taban aylığımıza zam yapın sınavı kaldırın. Öğretmen unvan değil zam istiyor. Mali haklarının iyileştirilmesini istiyor. 600 binin üzerinde sınava başvuru olması gösterge değildir. Bakanlık sağlam veri istiyorsa MEBBİS üzerinden öğretmenlere anket açsın sınav isteyip istemediğini hep beraber öğrenelim. Trollük mu hak mücadelesi mi olduğunu hep beraber görelim." dedi.
Tokat İl Temsilcimiz Harun Kablan'ın basın bildirisi;
Değerli eğitim çalışanları kıymetli basın mensupları bugün buraya yere düşen mesleki itibarımızı yerden kaldırmak için sesimizi duyurmaya geldik. Gözü yüksekte olanlara, yüksek mertebede olanlara Tokat’ın yüksek yerinden, Tokat kalesinden sesleniyoruz. Peygamber mesleğini icra eden meslektaşlarımıza hakaret edenlere ücretsiz ders vermeye geldik. Sesimizi yüksek tondan duyurmaya, Hakkımızı aramaya geldik.
Yaklaşık 1 milyon öğretmeni ilgilendiren öğretmenlik meslek kanunu 12 madde ve geçici bir madde olmak üzere toplam 13 maddeden ve sadece bir buçuk sayfadan oluşmaktadır. O kadar acele çıkarılmıştır ki paydaşların görüşleri alınmamış çalakalem yazılan kanun metninde ise biçimsel bir bütünlük dahi bulunmamaktadır.
Bugün sayın yetkililerimiz ve sayın bakanımız başta olmak üzere sınava girmek için başvuru yapan öğretmen sayısının 600 binin üzerinde olduğunu söyleyerek öğretmenlerin bu sınavdan memnun olduğunu, eğitimcilerin bu sınavı istediğini söylemektedir. Bugün sınava başvuran öğretmenlerimizin çok yüksek bir kısmı aslında sınavı istediğinden veyahut da kariyer basamağı alıp bir unvan sahibi olmaktan ziyade maaşlarının yetersiz olduğu için başvurmaktadır. Sayın Bakan, öğretmenler memnun diye acıkama yapmayın lütfen. Biz de öğretmeniz bizim adımıza konuşmayın. Memnuniyetle değil mecburiyetten başvuruyor öğretmenler. Bakanımız olarak bunu görmüş olmanız gerekiyordu.
Sayın bakan söylediklerine güveniyorsa bakanlık dediğine gerçekten güveniyorsa online platformalar üzerinden, MEBBİS üzerinden anket oluştursun. Gerçeğin ne olduğunu hep beraber görelim. Anket yapmayan bakan “Yanlış bilgilerle galeyana getiren troll ordusu var, onlar organize ediyor.” Söylemi meslek itibarımızı karalamış olup biz eğitim çalışanlarına hakarettir. Sayın bakanımıza buradan şunu söylüyoruz “Biz yalnızca öğretmeniz, biz ne çapulcuyuz ne boş öğretmeniz ne de trollüz. Bizim sadece maaş aldığımız tek bir yer var Milli Eğitim bakanlığından maaş alıyoruz. Trollüğü bilmeyiz trollükten kaç lira maaş alınır, onu da bilmeyiz onu gayet iyi bilen büyük bir kesim var ancak öğretmen olarak biz trollük nedir gerçekten bilmeyiz. Biz yalnızca ders vermeyi biliriz.
Geçen hafta bir öğretmenler odasına gittiğimizde öğretmen arkadaşlarımızın şu sözleri meslektaşlarımızın sınava başvurusunun zoraki, mali sebeplerden olduğunu gösteriyor. Sayın meslektaşımız; “Kasabadayız, merkezden uzak yerdeyiz, toplu taşıma veyahut da herhangi bir şey yok. Bir servis ile anlaştık. Servise aylık 18 bin ödüyoruz. Kişi başı biniş ücreti aylık 1500 ila 2000 lira arası değişiyor. Hem kırsalın zorluğunu, yükünü çekiyoruz, hem çok erken kalkıyoruz hem de bu ücretleri veriyoruz. Ek dersi olmayan arkadaşlarımız yalnızca maaştan tüketiyor. 5000 lira civarında kiralar olmuş 5.000 kiraya 2000 TL yol ücretine bin lira da okulda yemek ücretini kafadan 8 bin liramız gidiyor. Geriye elimize iki üç bin liralık bir tutar kalıyor bununla faturaları mı ödeyelim, ev geçimini mi sağlayalım, kaliteli bir şekilde hayatımızı mı daim edelim.” diyor. İşte sayın yetkililer ve sayın bakan öğretmenler bu sebepten dolayı sınava başvuruyor.
Biz söylenecek her şeyi söyledik. Sınav etik değildir, öğretmenlerin maaşları düşük kaldı dedik. Bizi bu yanlış uygulamalar ayrıştırır, böler dedik. Troll hiç olmadık, boş öğretmen hiç olmadık, ağlayan kişi olmadık, Eminönü’nde yem bekleyen güvercin asla olmadık. Üzgünüz, yıprandık. Sesimizi duyuramadık artık söz mecliste diyoruz. Bakanımız bizi anlamadı, bazı sendikalar anlamadı, kimse bizi duymak istemedi. Bari milletin vekilleri olarak siz anlayın diyoruz. Bu işi çözmek istemen kişileri ise artık hiçbir yerde görmek istemiyoruz.
Basın aciklamamızın yapılacağı yere önceden gelerek kahve yaparak eyleme katılan arkadaşlara kahve ikramında bulunan TRT1 ekranlarında yayınlanan Türkiye'nin Mutfağı yarışmasının birincisi üyemiz Songül Kaya'nın kahve sunumu bizi onurlandırdı. Üyemiz Songül Kaya "Bir kahvenin kırk yıl hatırı var. Bu eylemimiz kırk yıllık hatırımızın, dostluğumuzun ve sendikal birlikteliğimizin temellerini oluştursun dedi."