Ülkemizde önemli U dönüşleri (!) yaşanırken, “Türkiye sevdamız…” sloganını varlık sebebi olarak ilan eden sarımsı sendika yöneticilerinin dilleri adeta boğazlarına kaçtı. Ağababalarının öncülük ettiği bu ani dönüş; Bebek Katili, caninin “kurucu önder!” ilan edilmesi ve “Sayın Abdullah Öcalan!” güzellemeleri karşısında, sözde Türkiye sevdalılarının taş kesilmesine neden oldu. Arif Nihat Asya’nın veciz ifadesiyle: “Nerede o yiğitler ki gür Sesleri ülkeyi bürür, ‘Yürü!’ dese dağlar yürür, ‘Dur!’ dese kalpler dururdu?” Bu sözlerin işaret ettiği gibi, bir cesur çıkış beklemiyoruz ama bu U dönüşünü onaylayıp onaylamadıklarını bilmek, hem üyelerinin hem de kamuoyunun hakkı değil mi? Sessiz kalmaları, açık bir onay olarak görülebilir, şüphesiz. Neticede, “Sükût ikrardan gelir.” Diyebilirsiniz ki: “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gideli yıllar oldu!” Geride kalanları bilmiyor gibi ne bekliyorsunuz? Haklısınız! Hür-Sen olarak, ilkeli duruştan asla taviz vermeyeceğiz; ne koltuklarımız ne makam ne de şahsi menfaatlerimiz uğruna… 40 bin insanımızın katili, cani, Bebek Katili bizim için hiçbir zaman umut olamaz. Türk milletine çizilen yanlış her istikametin dün karşısında durduk, bugün ve yarın da karşısında olacağız. Ne Bebek Katili’nin ne de hain terör örgütü PKK’nın meşrulaştırılması ve itibarlı hale getirilmesi çabalarının bir parçası olduk, ne de olacağız. Bayrak şairimiz Arif Nihat ASYA’nın dediği gibi, gerçek Türkiye sevdalılarına sesleniyorum; “Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin ! Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!…..” İlkeleri için yaşayan, samimi, inançlı tüm Türkiye sevdalılarına “Titreyip özümüze dönmenin tam da zamanıdır.” diyoruz.