Eğitim çalışanlarının omuzlarında yükselmesi gereken sendikacılık, yıllardır maskeli bir oyun sahnesine dönmüş durumda. Sahnede devleşen oyuncular, yıllardır faaliyette olan büyük sendikalar, sürekli aynı repliği fısıldıyor: “Biz sizin için varız!” Oysa perde kapandığında alkışlanan, eğitim çalışanlarının hakları değil, onların alın teri üzerinden inşa edilen bir düzenin ta kendisi. Bu sahnede, doğruları haykırmaktan çekinmeyen, adalet ve liyakati temele alan ve sadece eğitim çalışanlarının çıkarları için mücadele eden bir sendika var: Hürriyetçi Eğitim Sen.
Sendikacılık mı? Yoksa Rol Yapanlar Tiyatrosu mu?
Büyük sendikalar, tiyatronun başrolünde. Bir yanda idareye yakın durarak ‘uyumlu sendikacılık’ oynuyor, diğer yanda eğitim çalışanlarını mobilize eden ‘mücadeleci sendikacılık’ pozlarına bürünüyorlar. Peki, sahne gerçekte ne anlatıyor? Yıllardır büyüyen bu sendikal yapılar, eğitim çalışanlarına ne kazandırdı?
Yıllardır süren maskeli bir düzenin ardından eğitim çalışanlarının maaşları eridi, itibarı zayıfladı ve sesleri kısıldı. Ek göstergeden özlük haklarına, liyakatten iş barışına kadar hangi alanda elle tutulur bir kazanım var? Kocaman bir hiç. Ama sahnede maskeler ışıl ışıl, alkışlar bol. Çünkü bu oyunun galibi, eğitim çalışanları değil; sendikal yapıları kendi çıkarlarına göre eğip bükebilenler.
Hürriyetçi Eğitim Sen: Maskeleri Çıkaran Cesaret
Tam da bu yapay düzenin ortasında bir ses yükseliyor: “Bu oyunu bozacağız!” Hürriyetçi Eğitim Sen, maskesiz ve samimi bir duruş sergileyerek sendikacılığa yeni bir anlayış kazandırıyor. Onların derdi makam, mevki ya da vitrin değil; sadece eğitim çalışanlarının haklarını savunmak.
İronik olan şu ki, büyük sendikalar eğitim çalışanlarını manipüle ederek, sorunları çözüyor gibi görünüyor ama bu manipülasyonun kazananı hiçbir zaman çalışanlar olmuyor. Hürriyetçi Eğitim Sen ise, bu maskeli baloyu sonlandırmaya kararlı. Çünkü onlar için sendikacılık; güçlülerin yanında olmak değil, haklıların yanında durmaktır. Eğitim çalışanlarının dertlerini anlatacak, sorunlarına çözüm üretecek bir sendikal anlayış mümkünse, bu anlayış ancak maskesiz bir duruşla mümkün olur.
Eski Düzenin Muhasebesi: Eğitim Çalışanları Ne Kazandı?
Büyük sendikaların yıllara dayanan saltanatına baktığımızda, sahte kazanımlarla dolu bir bilanço görüyoruz. Eğitim çalışanlarının maaşı her yıl enflasyon karşısında daha da eriyor. Kariyer basamakları adı altında öğretmenler arasındaki uçurum derinleşiyor. Liyakat yerini sadakate bırakıyor. Her toplu sözleşme dönemi bir piyes gibi oynanıyor ve ardından “Tarihi kazanımlar elde ettik” nidaları yükseliyor. Ama ortada ne tarihe geçecek bir kazanım ne de geleceğe umut verecek bir adım var.
Yeni Düzenin Müjdesi: Hürriyetçi Eğitim Sen ve Gerçek Kazanımlar
Hürriyetçi Eğitim Sen, sendikacılığı tiyatrodan çıkarıp gerçek bir mücadele alanına dönüştürüyor. Eğitim çalışanlarının manipülasyonlardan arındırılmış, saf ve samimi bir sendikacılığa olan ihtiyacını haykırıyor. Artık sahte sözlerin, göstermelik eylemlerin zamanı doldu. Eğitim çalışanlarının hakkını savunacak, samimiyetle mücadele edecek bir anlayışın zamanı geldi.
Hürriyetçi Eğitim Sen’in farklılığı, sadece söylediklerinde değil, yaptıklarında saklı. Onlar, kimseden icazet almadan, yalnızca eğitim çalışanlarının çıkarlarını gözeterek yol alıyor. Bu yol, sahte düzenin maskelerini düşürecek ve eğitim çalışanlarına hak ettiği özgürlüğü, itibarı ve güveni geri kazandıracak.
Maskeler Düşsün, Hakikat Görünsün
Büyük sendikaların maskeli oyunlarına daha ne kadar göz yumacağız? Eğitim çalışanları artık bu tiyatroyu izlemekten bıktı. Hürriyetçi Eğitim Sen, maskeleri indirmeye ve gerçek sendikacılığı sahneye çıkarmaya hazır. Bu yolda tek bir amaç var: Eğitim çalışanlarının haklarını savunmak ve onlara özgür, adil bir çalışma düzeni sunmak.
Perde artık kapanıyor, maskeler düşüyor. Sahte düzen yıkıldığında, sahnede yalnızca gerçek kalacak. Hürriyetçi Eğitim Sen, bu gerçeği inşa etmek için burada. Siz de bu değişimin bir parçası olmaya hazır mısınız? Unutmayın, maskeler düştüğünde yalnızca hakikat parlar.