"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"

Ana SayfaBaşöğretmen Olmak ya da Olmamak: İşte Bütün Mesele!

Başöğretmen Olmak ya da Olmamak: İşte Bütün Mesele!

Türkiye’de eğitim sistemimiz bir harikalar diyarı; öyle bir yer ki her gün yeni bir macera! İşte bu maceranın son perdesi: Öğretmenlik Meslek Kanunu! Eğitim camiasını süper kahramanlar ligine taşıyacak bir yasa mı, yoksa bildiğimiz “bitmeyen reformlar silsilesi” mi? Gelin hep beraber bakalım…

Öncelikle kanun diyor ki: Öğretmenlik bir kariyer mesleğidir. Yani öyle “gel öğretmen ol, emekli olana kadar aynı maaşı al” dönemi sona ermiş. Artık terfi etmeyen öğretmen kalmasın! Aday öğretmenlik, uzman öğretmenlik, başöğretmenlik derken, kariyer basamaklarında hoplaya zıplaya ilerliyoruz. Ama bu basamakların sonunda ne var, orası muamma… Aslında bir muamma değil, emeklilik ile ulaşacağımız bir HİÇLİK makamı. Ne de olsa bu kariyer dedikleri şey emeklilik ile bitiyor değil mi?

Aday Öğretmen: Hogwarts’a Yeni Gelenler

Aday öğretmenler için işler biraz farklı. Zaten ders anlat, sınav yap, veli toplantısı derken bir de adaylık sürecinde sınavlara giriyorlar. Bu nasıl bir çifte kavrulmuş başarı anlayışı! “Acaba öğrenciler sınava girsin de benim neyim eksik?” düşüncesiyle motive olduklarını umuyorum. Kanun, “başarı göstermek” diye bir şey söylüyor. Peki ya göstermezlerse? Eğitim camiasından Sihir Bakanlığı’na mı sürgün edilirler? O kısım muallak…

Uzman Öğretmen: Beyin Cerrahisi Gibi Bir Şey Mi?

Adaylığı atlatanlar, kendilerini “Uzman Öğretmen” olma yolunda buluyorlar. Bu yol meşakkatli, çileli; ama dikkat, uzman öğretmen olmak için 10 yıl beklemek gerekiyor! 10 yıl boyunca çalış, çabala, sınavlara gir ve sonunda uzman öğretmen ol! Ne harika bir ödül! Öğretmenler odasında oturuşunuz bile değişecek emin olun. Peki uzmanlık eğitimi nedir, bu eğitimi kim verir? Yoksa “eğitim” adı altında işin içine sürüklenecek daha fazla belge işi mi var? Amaaan dur karıştırma oraları dediğinizi duyar gibiyim. Neyse ki, uzman öğretmen olunca maaşta bir artış var; yıllar süren sabrın bir ödülü olmalı sonuçta.

Başöğretmenlik: Zirvenin Baş Dönmesi

Durun daha bitmedi, 10 yıl uzman öğretmenlik yapıp sınavlarda tekrar başarı gösterebilirseniz, işte o zaman başöğretmenlik geliyor! Kanunla ilgili en komik şey bu unvanın adı. Başöğretmen… Öğretmenler odasının omuzları yıldızla dolu generali gibi bir şey oluyorsunuz. Peki başöğretmenle uzman öğretmen arasında hiyerarşi nasıl olacak? Diğer öğretmenler Başöğretmen karşısında esas duruşta mı duracak? Öğretmenler odasında çay sırasını başöğretmen mi belirleyecek? Ya da mesela başöğretmen olduğunuzda özel bir koltuk falan mı geliyor?

Bu kadar hiyerarşi öğrenciler arasında bir zamanlar popüler olan “sınıf başkanlığı” mevzusuna dönerse şaşırmam. Yarın öbür gün başöğretmenler altın yaldızlı rozetler takarsa, işte o zaman bu meslek tam anlamıyla “kariyer” mesleği olur!

Öğretmen Akademileri: Modern Savaş Sanatları

Meslek Kanunu’nun süper planlarından biri de öğretmen akademileri! Eğitim sistemimiz, bu akademilerle yeni bir çığır açacak diyorlar. Fakat şu minik detayı gözden kaçırmamak gerek: Bu akademilerde öğretmen adaylarına verilen maaş öyle düşük ki, bırakın geçinmeyi, kantinden bir çay bile zor alınır! Neyse, “eğitim gönül işi” diye diye maaşlar da düşmeye devam ediyor sanırım.

Bir de bu akademiler, eğitim fakültelerini devre dışı bırakmış gibi. “Bizim yıllardır eğitim fakültelerimiz vardı, ne oldu onlara?” diye soracak olursanız, cevap basit: Akademiler, eğitim fakültelerinin işlevini rafa kaldırdı. Öğretmen olmak için eğitim fakültesi mezunu olmak yeterli değil artık akademi en iyi öğretmenleri yetiştirecek. Yani öyle yıllarını üniversite sıralarında geçiren hocalara, eğitim bilimcilerine gerek yok. Akademi mezunu olmak yeterli! Ee, fakülteler ne olacak? Sanırım fakülteler artık yalnızca nostalji olsun diye açık kalacak. Belki de bir süre sonra, “Eğitim Fakültesi Müzesi” olarak ziyaretçilere açarlar, kim bilir!

Özetle: Bu Bir Kariyer Mi, Sonsuz Döngü Mü?

Eğitim dünyamız zaten yeterince karışıkken, öğretmenlik mesleğine bir de kariyer basamakları eklenmiş. Sanki basamaklar hiç bitmiyor, hep bir yenisi var. Tam “Başöğretmen oldum” diyorsun, ama bakmışsın başka bir unvan peşinde koşuyorsun. Herkes Hogwarts’ta öğrenci olmak ister ama orada bile bu kadar çok sınav yok.

Sonuç olarak, evet öğretmenlerin bir meslek kanununa ihtiyacı var, tüm paydaşların görüşlerini anlatabildiği tamamen öğretmen için öğretmene göre bir kanun. Ama şunu unutmayalım ki, öğretmenler sınıfta kahramanlık yaparken, onlara daha fazla sınav ve yükümlülük değil, biraz da takdir ve destek lazım. Unutmayın, kahramanların bile arada bir tatile ihtiyacı var!

Keyifli bir kariyer basamağı yolculuğu dilerim…

Köşe Yazarlarımız