"Fikri Hür, Vicdanı Hür, İrfanı Hür Eğitim Çalışanlarının Adresi"

Ana SayfaŞube HaberleriİSTANBUL 5 NO'LU ŞUBE'DEN BASIN AÇIKLAMASI: AKLA ZİYAN BİR KARAR!

İSTANBUL 5 NO’LU ŞUBE’DEN BASIN AÇIKLAMASI: AKLA ZİYAN BİR KARAR!

AKLA ZİYAN
BİR KARAR!

AYM’nin kamu görevlilerinin dayanışma aidatı ödemesi koşuluyla toplu sözleşme hükümlerinden yararlanabileceğine hükmetmesi tepkilere neden oldu. Kararı ‘Sendikal düzeni altüst eden akıl dışı bir karar’ olarak niteleyen Hürriyetçi Eğitim SEN İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Mustafa Tolga Pişken, “Bu karar Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin güvenilirliği için de kara bir lekedir” dedi

Anayasa Mahkemesi (AYM), 12 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla, kamu görevlileri sendikacılığına ilişkin tartışılan bir karara imza attı. Yüksek mahkeme, yerel yönetim hizmetleri kolunda yetkili sendika üyesi olmayan kamu görevlilerinin, sosyal denge sözleşmesi hükümlerinden belirli bir aidat farkı ödeyerek yararlanabilmelerine imkan sağlayan toplu sözleşme hükmünü iptal eden Danıştay kararının sendikal hakları ihlal ettiğine karar verdi.

Düzen altüst olur

Hürriyetçi Eğitim SEN İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Mustafa Tolga Pişken, Anayasa Mahkemesi’nin memur sendikalarıyla ilgili kararını sert sözlerle eleştirdi. Pişken, AYM’nin kamu görevlilerinin dayanışma aidatı ödemesi koşuluyla toplu sözleşme hükümlerinden yararlanabileceğine hükmetmesini siyasetin gölgesinde alınmış bir karar olarak değerlendirdi. Alınan kararın yetkili sendikaların kurduğu düzenin devam ettirmesine olanak sağladığını belirten Pişken, “Ayrıca karar memur sendikacılığı ile işçi sendikacılığı mevhumlarından bihaber alındığı izlenimi yaratıyor. Alınan karar hem 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na aykırı hem de sendikal düzeni altüst eden akıl dışı bir karar” dedi.

Kaosa yol açar

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun 28. maddesinin açık olduğunu vurgulayan Pişken, toplu sözleşme hükümlerinin sendika üyesi olan ve olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapmayı yasakladığını hatırlattı. Pişken, Anayasa Mahkemesi’nin bu temel hükmü yok saydığını, sendikal eşitliği ihlal ederek memurların kazanılmış haklarını tartışmalı hale getirdiğini belirtti. “Bu karar, işçi sendikaları ile memur sendikalarının yapısını karıştırmakta, dayanışma aidatını memur sendikacılığına zorla uyarlamaktadır” diyen Pişken, memur sendikacılığının hizmet kolu esasına göre örgütlendiğini, yetkili sendikanın tek olduğunu ve farklı sözleşme düzenlerinin bulunmadığını açıkladı. Pişken, dayanışma aidatı dayatmasının mevcut yasal düzeni çiğnemekle kalmayıp, sendikal parçalanmaya ve kaosa yol açacağını söyledi.

Çeşitlilik yok ediliyor

Kararın uygulama alanının netleşmemesinin yetkili sendikaların işlevsizleşmesine ve sendikal ikiliğin artmasına yol açacağını ifade eden Pişken, “Bir belediyede sosyal denge sözleşmesini farklı sendikalar imzalarsa memurların iki ayrı dayanışma aidatı ödemesi gerekir mi? Bu soruya yanıt veremeyen kararın hukuki geçerliliği olabilir mi?” diye sordu. Bazı sendika yöneticilerinin karara ikircikli yaklaşımlarının kaygı verici olduğunu dile getiren Pişken, bu kararı tanımadıklarını, hukuku savunmanın herkesin görevi olduğunu vurguladı. Pişken, “Dayanışma aidatı adı altında haklarınız gasp edilmek isteniyor, yapılmak istenenin sendikal örgütlenmedeki çeşitliliği yok etmek” diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Kara bir leke!

Mustafa Tolga Pişken, Anayasa Mahkemesi’nin kararının sadece memur sendikacılığı için değil, Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin güvenilirliği için de kara bir leke olduğunu kaydetti. Pişken son olarak, “Son toplu sözleşmede istediklerini alamayıp ihaleyi hakem heyetine bırakan yetkili sendikanın siyasetin etkisini arkasına alarak yaptırdıkları bu girişimlere direneceğiz. Tarlada izi olmayanın harmanda gözü olmamalı” ifadelerini kullandı.