9 ve 10. sınıflarda uygulanmakta olan Öğrenci Gelişim Raporu uygulamasının mevcut haliyle durdurulması; öğretmenlere ilave ve karşılıksız iş yükü oluşturan uygulamalardan vazgeçilmesi ve ölçme-değerlendirme süreçlerinin nitelik, uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlik esasları doğrultusunda yeniden düzenlenmesine yönelik gerekli mevzuat değişikliklerinin ivedilikle yapılması hususunda Millî Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk. İlgili yazımız;
Bilindiği üzere, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geçtiğimiz eğitim öğretim yılında okul öncesi ve ilkokul kademelerinde uygulanmaya başlanan Öğrenci Gelişim Raporları, bu eğitim öğretim yılı itibarıyla hazırlık sınıfları ile 9 ve 10. sınıfları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
Ancak söz konusu uygulama; sahada fiilen görev yapan öğretmenlerin görüşleri alınmadan, pedagojik, ölçme-değerlendirme ve iş yükü boyutları yeterince analiz edilmeden hayata geçirilmesiyle beraber sahadan tarafımıza konu ile ilgili yoğun şikâyetler gelmektedir. Bu durum, eğitim öğretim sürecinin niteliğini artırmaktan ziyade, öğretmenlerin mevcut iş yükünü daha da ağırlaştıran bir uygulamaya dönüşmüştür.
Hâlihazırda öğretmenler; sınav haftaları, yazılı ve uygulamalı sınavlar, performans değerlendirmeleri, e-Okul işlemleri ve yoğun müfredat baskısı altında görev yapmaktadır. Özellikle yabancı dil derslerinde dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken, buna ilaveten yüzlerce öğrenci için bireysel gelişim raporu düzenlenmesinin talep edilmesi; pedagojik gerçeklikten uzak, sürdürülebilirliği bulunmayan bir uygulama hâline gelmiştir.
Bu durum; öğretmenlerin asli görevlerini sağlıklı biçimde yerine getirmesini zorlaştırmakta, ölçme ve değerlendirme süreçlerini nitelikten uzaklaştırmakta, öğrenciye ayrılması gereken zamanı bürokratik veri girişine dönüştürmekte ve eğitim-öğretim faaliyetlerini niceliksel bir anlayışa indirgemektedir. Ayrıca, öğretmenlerin görüş ve önerileri alınmaksızın hayata geçirilen bu uygulama; katılımcı yönetim anlayışıyla bağdaşmadığı gibi, eğitim emekçilerinin mesleki iradesini de yok saymaktadır.
Özellikle bazı öğretmenlerin e-Okul sistemi üzerinden 200–300 öğrenciye ait gelişim raporunu doldurmak zorunda bırakılması, öğretmenlerin dinlenme hakkını fiilen ortadan kaldırmakta; mesleki motivasyonu, verimliliği ve eğitim kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Bu bağlamda; 9 ve 10. sınıflarda uygulanmakta olan Öğrenci Gelişim Raporu uygulamasının mevcut haliyle durdurulması, öğretmenlere ilave ve karşılıksız iş yükü oluşturan uygulamalardan vazgeçilmesi ve ölçme ve değerlendirme süreçlerinin nitelik, uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlik esaslarına göre yeniden düzenlenmesi için gerekli mevzuat düzenlemenin ivedilikle yapılması ve yapılacak çalışmalara hakkında 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde tarafımıza bilgi verilmesi hususunda;
Gereğini bilgilerinize arz ederiz.
