ANKETTEN ÇIKAN ÇARPICI SONUÇ: 10 KADINDAN 7’Sİ ŞİDDET VE MOBBİNGE UĞRUYOR!
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle 81 ilde 3 bin 418 kadın çalışanla yaptığı anket kadınların karşılaştığı acı tabloyu ortaya koydu!
SONUÇLAR CAN YAKICI
- Kadınların %70’i duygusal şiddet ve mobbinge maruz kalıyor!
- Her 10 kadından 6’sı kendini dışarıda güvende hissetmiyor!
- %43,4’ ü terfi, ücret ve fırsat eşitliği konusunda ayrımcılığa uğradığını düşünüyor!
- Kadınların % 80’i arkadaşları veya yöneticileri tarafından sohbet ortamında cinsel içerikli yapılan şakalar, espriler, whatsapp üzerinden gönderilen imalı mesajlar veya sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda kullanılan dilden rahatsız. Kadınlar bu tarz davranış ve mesajların taciz olduğunu ifade ediyor!
- Her 2 kadından 1’i yöneticisi tarafından değer görmediğini hissediyor! Kadın olmasını terfi etmesinin önünde engel olarak görüyor. • Sadece 10 kadından 1’i yöneticisinin kadın olmasını istiyor.
Kadın Çalışanlar Yalnız Değil!
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısı net: Kadınlar için daha adil, güvenli ve eşit bir çalışma ortamı oluşturulmalı!
Kadınların En Büyük Talepleri:
✔ Doğum izni 1 yıla çıkarılmalı!
✔ Kreş desteği ve süt izni artırılmalı!
✔ Kadınlara özel gün izni hakkı verilmeli!
✔ İşyerlerinde dinlenme alanları için standartlar belirlenmeli!
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu:
“Kadınlar toplumda yeter derecede değer görmediklerini, saygın hissetmediklerini düşünmektedirler. Bunun yanında duygusal şiddete ve mobbinge maruz kalmaktadırlar. Çalışma hayatında yöneticileri tarafından değer görmemesi, mobbinge uğramasının yanında kadın olduğu için eşit davranılmadığını ve üst pozisyonlara yükselmeye yönelik kadın olmasından kaynaklı zorluklar yaşadığına inanmaktadırlar. Ayrıca kadınların yarıdan fazlası kendini dışarıda maalesef güvende hissetmemektedirler.
Kadın çalışanlarımıza yönelik ayrımcılık, mobbing ve güvensizlik kabul edilemez. Haklarının genişletilmesi için mücadeleye devam edeceğiz!” dedi.
- TOPLUMSAL CİNSİYET TEMELLİ SORUNLAR
a. Kadınlar toplum tarafından yeteri kadar değer görmemekte ve saygın olmadıklarını düşünmektedirler.Her iki kadından bir tanesi yöneticisi ve hizmet sunduğu kişiler tarafından değer görmediğini düşünmektedir. Bu oldukça düşündürücüdür. Ailesi ve çalışma arkadaşları tarafından değer görme ve kendisini saygın hissetme oranı çok daha yüksek olmasına rağmen istenilen düzeyde değildir.
b. Neredeyse yine iki kadından biri (%43,4), terfi, ücret, fırsat eşitliği, görev dağılımı vb. konularda erkeklerle eşit davranılmadığına inanmaktadır. Kadınların bu şekilde düşünmesine yol açan yasal olmayan uygulamaların, keyfi tasarrufların var olduğu bu cevaplardan anlaşılmaktadır.
c. Az da olsa kadınlardan fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade edenler vardır. Toplumda artan fiziksel şiddetin birinci mağduru hep kadınlar olmaktadır. Şiddete karşı cezaların caydırıcılığı yeniden gözden geçirilmelidir.
d. Her 10 kadından 7’si duygusal şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Bu kabul edilemez bir durumdur.
e. Yine her 10 kadından 7’si mobbinge maruz kaldığını belirtmiştir.
f. Katılımcıların yarısı çalışma arkadaşları veya yöneticileri tarafından sohbet ortamında cinsel içerikli yapılan şakalar, espriler, whatsapp üzerinden gönderilen imalı mesajlar veya sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda kullanılan dilden rahatsız olmadığını belirtmiş ancak yine katılımcıların %80’i bu tarz davranış ve mesajların taciz olduğunu ifade etmiştir.
g. Her iki katılımcıdan birisi kadın olmasından dolayı üst düzey pozisyonlara yükselmesinin zor olacağını düşünmektedir. (Cam Tavan Sendromu)
h. Her on katılımcıdan sadece birisi yöneticisinin kadın olmasını istemektedir. Büyük çoğunluk (%62,3) fark etmeyeceğini ifade etse de özellikle kadın olmasını isteyenlerin oranı oldukça düşük çıkmıştır.
i. Her on kadından 7 si genellikle veya her zaman ev hizmetlerinde aile bireylerinden destek gördüğünü ifade ederken, her on kişiden üçü bu desteği almadığını belirtmiştir.
j. Her on katılımcıdan üçü çalışma hayatının aile hayatını olumsuz etkilediğini düşünmektedir.
k. Katılımcıların %60’ı kendisini dışarıda güvende hissetmediğini belirtmiştir.
- ÇALIŞMA HAYATINA YÖNELİK HAKLAR VE BEKLENTİLER
a. Çalışanların ara dinlenmelerde kullandığı fiziksel ortamlarla ilgili herhangi bir standart bulunmamaktadır. Bazı işyerlerinde ve kurumlarda yeterli iken, bazılarında yetersizdir. Bu konuda çalışanların kaliteli dinlenme sağlayabileceği alanların belirli bir standarda kavuşturulması gerekmektedir.
b. Kadınların neredeyse tamamı doğum sonrası verilen ücretli iznin yeterli olmadığını belirtmiştir. Katılanların büyük bir çoğunluğu (%76,8) çocuğu 1 yaşına gelene kadar ücretli izin talep etmektedir. Genç nüfusun giderek azalması, doğurganlık oranının giderek düşmesinin temel nedenlerinden birisi çalışan kadınların çocuklarına bakamayacak durumda olmasındandır. Bu konuda verilecek bir yıllık ücretli izin hem doğum oranının artmasına hem de bebeğin anne desteğine bağlı olarak sağlıklı ve güvenli şekilde ilk zamanlarını atlatma fırsatına sahip olacağı muhakkaktır.
c. Yine kadın çalışanların tamamına yakını (fikir belirtmeyenler hariç) doğum yardımı, süt yardımı, kreş desteği vb. desteklerin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Ekonomik olarak zaten zor durumda olan memurların ayrıca bu topluma yeni üyeler kazandırması için yeterli bir desteğe sahip olması gerektiği aşikardır. Bu ekonomik desteklerin de doğum oranını artıracağı muhakkaktır.
d. Her 10 kadından 8’i doğum sonrası verilen süt izninin yetersiz olduğunu düşünmektedir.
e. Her 10 kadından 8’i özel günlerinde yasal izin uygulamasının olmasını talep etmektedir. Uygulamanın çeşitli ülkelerde (Japonya (1947), Endonezya (1953-2003’te yenilendi), Güney Kore (1953), Çin (1993 ve 2016), Tayvan (2002), Filipinler (1987), Zambiya (2015), İspanya (2023))olduğu ve giderek arttığı bu yasal izin 1 gün veya en az 2 gün olarak talep edilmektedir.
Toplumsal değer ve saygınlık konusunda yeteri kadar zorluk yaşayan, her türlü şiddet ve tacize karşı yeteri kadar korunamayan ve kendisini dışarıda güvende hissetmeyen kadınlarımız yasal haklar ve ekonomik destek konusunda da maalesef geri durumdadırlar.